Keklik Gibi Türküsü Hangi Bölgeye Aittir? Veriler, Hikâyeler ve Farklı Bakışlar
Her yeni türkü keşfimde aynı heyecan: “Bu ezginin kökü nereye uzanıyor?” Bugün birlikte, gönüllere kazınan “Keklik Gibi (Keklik Gibi Kanadımı Süzmedim)” türküsünün izini süreceğiz. Ben farklı açılardan bakmayı seven bir meraklıyım; siz de fikirlerinizi paylaşın ki bu yolculuk sohbet tadında çoğalsın.
“Keklik Gibi”: Yöre Atfı ve Resmî Kayıtlar
Önce veri tarafı: Türkünün TRT repertuvarındaki künyesi, eserin Erzincan yöresine ait olduğunu yazar. Derleyen ve notaya alan isim Muzaffer Sarısözen, kaynak kişi ise Salih (Sâlih) Dündar olarak geçer; TRT arşiv numarası 1162. Bu bilgiler, türkü siteleri ve ansiklopedik kaynaklarda tutarlı biçimde yinelenir. :contentReference[oaicite:0]{index=0}
Neden Bazen Erzurum/Doğu Anadolu Diye Duyuyoruz?
Anonim halk ezgileri, göç yollarıyla ve icracılarla birlikte dolaşır; ağız, tavır ve küçük söz/melodi farklılıkları yöreler arasında varyantlar doğurur. Bu yüzden kimi derlemelerde “Erzurum türküsü” ibaresiyle de karşılaşabilirsiniz; ancak resmî künyede merkezi atıf Erzincan’dır. :contentReference[oaicite:1]{index=1}
Karışıklığa Yol Açan İkiz: “İki Keklik”
Bir not daha: “Keklik Gibi” ile “İki Keklik (Bir Kayada Ötüyor)” farklı türkülerdir. “İki Keklik”in yöre atfı Balıkesir/Edremit (Güre) olarak bilinir ve 1950’de yine Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiştir. İsim benzerliği, internette yöre bilgisinin karışmasına neden olur. :contentReference[oaicite:2]{index=2}
Erkeklerin “Objektif-Veri Odaklı”, Kadınların “Duygusal-Toplumsal” Merceği (Gülümseyerek)
Gelin, gülümseyerek iki yaklaşımı yan yana koyalım. Elbette kutulara sığmayan istisnalar bol; burada “genel eğilim”leri mizah eşliğinde konuşuyoruz.
“Harita, Künye, Repertuvar” Diyenler
Veri ve sistematik sevenler, işe TRT repertuvar numarası, derleyen ve kaynak kişiyle başlıyor: “Belge nerede? Notası var mı? Hangi makam, hangi usul?” Onlar için cevap net: Yöre: Erzincan. Makam bilgisi (Hüseynî) ve ritim (4/4) gibi teknik ayrıntılar da dosyaya eklenince içleri rahat ediyor. :contentReference[oaicite:3]{index=3}
“Hikâyeye, Toplumsal Etkiye Bakalım” Diyenler
Duygusal ve toplumsal etkiler odaklı yaklaşım ise şu soruyu soruyor: “Bu türkü niçin bunca insana değiyor?” Ezginin yakıcı lirik dili ve sözlerdeki “Bu kara yazıyı kendim yazmışım” gibi kader vurguları, geniş bir duygudaşlık alanı açar. Kadın anlatılarında, aile içi dayanışmada ve sözlü kültürde türkü, duygu taşımak ve paylaşmak için bir köprüye dönüşür. Bu yaklaşım, “hangi şehir”den çok “nasıl bir yaraya” dokunduğunu konuşur.
Veri + Hikâye: İkisini Birlikte Okuyunca
Halk müziğinde coğrafya (veri) ile duygu (hikâye) iç içedir. “Keklik Gibi”nin Erzincan atfı bize haritayı verir; ama yolculuk türkünün gönülden gönüle aktarılmasında yaşanır. Tıpkı pek çok anonim türküde olduğu gibi, icracılar eserin tavrını kendi yöresel renkleriyle boyar; böylece Erzurum ağzıyla söylenen bir yorum duyar, “Bu kesin Erzurum türküsüdür!” yanılgısına düşebiliriz. Kaynak künye ise bizi yeniden “Erzincan” merkezine döndürür. :contentReference[oaicite:4]{index=4}
Makam ve Ritim: Neden Önemseniyor?
Hüseynî makamı ve 4/4 ritim, türkünün dramatik iniş çıkışlarını taşıyan müzikal omurgayı oluşturur. Bu, icracıların ezgi çizgisinde duygu yoğunluğunu kontrollü biçimde büyütmesine imkân tanır; dinleyici de “hikâyenin kalp atışını” daha net hisseder. (Teknik künyeyi doğrulayan özet bilgi için ansiklopedik kaynağa bakılabilir.) :contentReference[oaicite:5]{index=5}
Dinleyici Deneyimi: Harita mı, Hikâye mi Daha Etkili?
Bir arkadaş grubunu düşünün: Biri “TRT no: 1162, kaynak kişi Salih Dündar, derleyen Sarısözen” diye anlatır; diğeri “O mısrayı duyunca içim burkuluyor” der. İkisi de haklı. Çünkü kayıt olmadan kültürel hafıza dağılır; hissetmeden de ezgi bir veriden ibaret kalır. “Keklik Gibi” bu iki dünyayı köprüleyen nadide eserlerden biridir. :contentReference[oaicite:6]{index=6}
Yanlış Eşleşmelere Dikkat
Arama yaparken karşınıza “İki Keklik” (Balıkesir/Edremit) çıkabilir. İsim benzerliği nedeniyle kimi sitelerde yöre bilgisinin “kaydığı” görülür. Yöre atfını karıştırmamak için repertuvar künyesine bakmak en güvenli yoldur. :contentReference[oaicite:7]{index=7}
Sonuç: “Keklik Gibi”nin Adresi Erzincan; Yankısı Bütün Türkiye
Toparlayalım: “Keklik Gibi (Keklik Gibi Kanadımı Süzmedim)”in resmî ve baskın yöre atfı Erzincandır; derleme ve repertuvar verileri bu yönde birleşir. Fakat türkü, icra dolaşımı ve varyantları sayesinde Doğu Anadolu başta olmak üzere pek çok yörede sahiplenilmiştir. Tam da bu yüzden bir yanda künye meraklılarını, diğer yanda duygu ve toplumsal etkiyi konuşanları aynı masada buluşturur. :contentReference[oaicite:8]{index=8}
Söz Sizde!
- Türküleri dinlerken siz önce veriye mi bakarsınız, yoksa hikâyeye mi?
- “Keklik Gibi”yi hangi yorumda, hangi tavırda seviyorsunuz? Paylaşır mısınız?
- Size göre yöre atfı mı eserin kimliğini belirler, yoksa onu sahiplenen topluluk mu?
::contentReference[oaicite:9]{index=9}