Fıkıh Neden Öğrenmeliyiz? Bir Hayal Kırıklığının Ardında
Kayseri’de, bir sonbahar akşamıydı. Havanın serinliği, evimin penceresinden giren rüzgarla birleşince içimi ürpertiyordu. O gün, önümdeki bir dizi soruyla baş başa kaldım. “Fıkıh neden öğrenmeliyim?” diye sorarken, sanki içimdeki bir boşluğu daha da derinleştiriyordum. O kadar çok şey var ki hayatımda, ama bazen insan bu kadar şeyi neden yapması gerektiğini de sorguluyor. Fıkıh, bir yönüyle hayatın temelini anlamak gibi bir şeydi, ama ben o anda sadece ne hissettiğimi hatırlayabiliyorum: Hayal kırıklığı, belirsizlik ve biraz da umutsuzluk.
Bir Sorunun Başlangıcı: Fıkıh ve Benim İlişkim
Her şey bir arkadaşımın önerisiyle başladı. “Fıkıh öğrenmelisin, hayatı daha doğru yaşarsın.” demişti. O an ne kadar neşeli, belki de oldukça rahat bir şekilde söyledi bunu. Ama ben? Benim içimde, yıllardır biriktirdiğim sorular vardı. Bir noktada sadece doğruyu öğrenmek istiyordum. O kadar basit bir şey gibi görünüyordu. Ama ne zaman fıkıh üzerine konuşsam, kendimi bir labirentte kaybolmuş gibi hissediyordum. Kayseri’nin sıcak yaz akşamlarında, bazen arkadaşlarla buluştuğumuzda bu konuyu açıyordum. Genellikle gülüp geçiyorduk, “Fıkıh ne ya, zaten dini bilgim var!” diyordum. Ama bir gün, o gülüp geçtiğimiz anlar yerini içsel bir soruya bırakmıştı: “Gerçekten ne biliyorum?”
İlk Adım: Öğrenme Çabası
Bir akşam, yine kendi kendime odada otururken, aldım bir ders kitabını ve okumaya başladım. Fıkıh, bana başlangıçta çok karmaşık geldi. Ne yapmam gerektiğini bilmeden, “Hangi ibadet daha önce yapılmalı?” sorusuna bile doğru yanıtı bulmaya çalışırken bir yandan da hayatımda eksik olan bazı şeyleri fark ettim. O zaman anlamaya başladım; fıkıh sadece dini kuralları bilmekten çok daha fazlasıydı. Hayata dair, her anını doğru yaşamak, insan olmanın getirdiği sorumlulukları yerine getirebilmekti. O anda, fıkıhı öğrenmenin bir gereklilik olduğunu hissettim. Çünkü insan, sadece “ne yapmam gerek?” diye düşünmekle kalmamalı, “doğruyu yaparak neyi kazandım?” diye de sormalıydı. İşte bu noktada, hayatın bana sunduğu sorularla birlikte fıkıhın, doğru yolu gösteren bir rehber gibi olduğunu fark ettim.
Hayal Kırıklığından Umuda: Bir Değişim
Bir akşam, camdan dışarı bakarken, bir yandan düşüncelerimle boğuşuyordum. Fıkıh, sadece bir ders değil, bir yaşam biçimi gibiydi. Yıllardır üzerinde düşünmediğim, ama bir şekilde ruhumda eksik olan bir parçayı tamamlıyor gibiydim. İşte o an, belki de hayatımda en büyük değişim gerçekleşti. Fıkıh öğrenmek, sadece dini kurallar değil, hayatımı doğru yaşamak anlamına geliyordu. O kadar hayal kırıklığıyla başlamıştım ki ama sonunda içimde bir umut ışığı doğmuştu. Fıkıh, insanın kendini doğru tanımasının, hayatını anlamlı kılmasının bir yoluymuş meğerse. O gece, kitaplarımla birlikte saatlerce okudum. Her sayfa, bir adım daha atmamı sağladı. Fıkıhın, insanın içindeki huzuru ve dengeyi bulmasındaki rolünü anlamaya başlamıştım. Hiçbir şeyin, kuralına göre yapılmadığında eksik kaldığını öğrenmiştim. Fıkıh, işte böyle bir şeydi.
Sonuçta Neler Değişti?
Artık, her sabah gözlerimi açtığımda, bir günün daha anlamlı olacağına dair içimde bir umut var. Fıkıh öğrendikçe, hayata bakış açım değişti. Küçük şeyler artık daha değerli, daha anlamlı. O arkadaşımın söylediği gibi: “Fıkıh hayatı doğru yaşamak için bir pusula gibi.” Her ne kadar zor gibi görünse de, doğruyu ve güzeli anlamak, hayatımızdaki eksiklikleri fark etmek bir anlamda büyümekmiş. Belki de fıkıh, sadece bir bilgi değil, insanın kendini daha iyi ifade etmesi, her anını doğru yaşaması için bir yolmuş. Artık öğrendiğimi hissetmek, bana rahatlık ve huzur veriyor. Gözlerimdeki o eski belirsizliği silip, yerine net bir bakış açısı koyuyor.
Fıkıh Neden Öğrenmeliyiz? Bunu Anladım
Fıkıh öğrenmek, aslında bir yolculuğa çıkmak gibiydi. Birçok insan için sıradan ve gereksiz gibi gelebilir. Ama ben, artık bunun gerekliliğini kalbimde hissediyorum. Çünkü fıkıh, hayatın her alanını daha anlamlı ve doğru kılmak için bir araçtır. Hayatımızda bazen kayboluruz, ama fıkıh, o kaybolmuş anlarda doğru yolu bulmamıza yardımcı olur. İşte bu yüzden, fıkıh öğrenmeliyiz. Çünkü hayatı doğru yaşamak, doğru kararlar almak, her anı en güzel şekilde yaşamak için buna ihtiyacımız var.